Bugün, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde, hem ülkemizde hem de dünyada en temel hakların dahi tartışılır hale geldiği bir dönemin içerisindeyiz.
Bizler, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, her koşulda ve her dönemde insan haklarının evrenselliğini, dokunulmazlığını ve vazgeçilmezliğini savunmanın tarihi sorumluluğunu taşıyoruz.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesini yalnızca bir dış politika şiarı değil, insan onurunu merkeze alan bir yaşam anlayışı olarak görüyoruz. Çünkü biliyoruz ki; insan hakları yok sayıldığında toplumda barış, huzur ve adalet ayakta kalamaz.
Ne yazık ki bugün ülkemizde;
• İfade özgürlüğü baskılanmakta,
• Basın mensupları tehdit altında çalışmakta,
• Kadınların yaşam hakları korunamamakta,
• Gençlerin eşitlik ve fırsat hakkı zedelenmekte,
• Adalet sistemi siyasallaştırılmakta,
• Hukukun üstünlüğü yerine üstünlerin hukuku dayatılmaktadır.
İnsan haklarının en geniş anlamıyla korunması gereken bir dönemde, yurttaşlarımız adalete, özgürlüğe, eşitliğe ve sosyal güvenliğe ulaşmakta zorlanmaktadır. Oysa ki Cumhuriyetimizin kurucu felsefesi, her yurttaşın eşit, özgür ve onurlu bir birey olarak yaşamasını esas alır.
Bizler CHP olarak diyoruz ki:
Hiçbir gücün, hiçbir otoritenin, hiçbir siyasi anlayışın insan haklarını sınırlama hakkı yoktur.
İnsan hakları, iktidarın keyfine göre dağıtılan bir ayrıcalık değil; doğuştan gelen, asla geri alınamayacak bir haktır.
Bugün; haksız yere cezaevinde tutulan gazeteciler için, şiddete uğrayan kadınlar için, emeğinin karşılığını alamayan işçiler için, eğitimde ve istihdamda fırsat eşitliğine ulaşamayan gençler için, kimliği ve inancı nedeniyle ötekileştirilen tüm yurttaşlarımız için bir kez daha sesleniyoruz:
Adaletin olmadığı yerde insan hakları olmaz.
İnsan haklarının olmadığı yerde demokrasi olmaz.
Demokrasinin olmadığı yerde ise hiçbir toplum geleceğe güvenle bakamaz.
Türkiye’nin geleceği; baskıda, korkuda, sansürde değil;
hukukun üstünlüğünde, çoğulculukta, eşitlikte ve insan onuruna saygıda saklıdır.
Bizler, insan haklarını korumanın ve güçlendirmenin yalnızca bir siyasi tercih değil, tarihe, halka ve Atatürk’e karşı bir borç olduğuna inanıyoruz. Bu bilinçle; hak, hukuk ve adalet mücadelesini yükseltmeye; her yurttaşın eşit ve onurlu bir yaşam sürmesi için çalışmaya devam edeceğiz.
Unutulmamalıdır ki:
İnsan hakları mücadelesi bir günün değil, bir ömrün mücadelesidir.
Bu mücadele, Türkiye’nin aydınlık yarınlara yürüyüşünün temelidir.
10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nü, tüm baskılara rağmen hak arayışından vazgeçmeyen herkesin kararlılığına duyduğumuz saygıyla kutluyor, insan onuruna yakışan bir düzeni hep birlikte kuracağımıza olan inancımızı bir kez daha yineliyoruz.
HASAN KARADENİZ
CHP AFYONKARAHİSAR İL BAŞKANI




