İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Afyonkarahisar Milletvekili Av. Hakan Şeref Olgun, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada Türkiye'deki basın özgürlüğü sorunlarına dikkat çekti.Olgun, Türkiye'nin Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'nün 2024 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde 180 ülke arasında 158. sıraya düşmesini eleştirdi ve gazetecilere yönelik keyfi gözaltılara vurgu yaptı.
Gazetecilik Suç Sayılıyor mu?Olgun, son zamanlarda Türkiye'de gazetecilik yapmanın zorluklarına değinerek, "Gerçekleri yazmak, kamuoyunu aydınlatmak, halka hesap vermesi gerekenleri sorgulamak" gibi nedenlerle gazetecilerin hedef alındığını ifade etti. Gazetecilerin "casusluk", "örgüt üyeliği" ve "dezenformasyon" gibi suçlamalarla gözaltına alındığını belirtti. Olgun, bu durumun basın özgürlüğüne yönelik bir darbe olduğunu savundu.
Gerçekler Gün Yüzüne Çıkarıldıkça Baskılar ArtıyorİYİ Partili Milletvekili, Türkiye'deki çeşitli skandallar, yolsuzluklar ve toplumsal olayları haber yapan gazetecilere yapılan baskıların zamanlamasına dikkat çekti. KPSS skandalı, 128 milyar dolar meselesi, Çorlu tren kazası gibi olayları gündeme getiren gazetecilere yönelik tehdit ve baskıların arttığını vurguladı.
Uluslararası Yükümlülükler ve Anayasa İhlalleriOlgun, Türkiye'nin uluslararası anlaşmalar ve kendi Anayasası tarafından güvence altına alınmış basın ve ifade özgürlüğü haklarının ihlal edildiğini belirtti. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi'nin ilgili hükümlerine rağmen, gazetecilerin keyfi olarak gözaltına alınmalarının devam ettiğini ifade etti.
Milletvekili Olgun, konuşmasını, gazetecilik mesleğinin zorluklarına ve iktidarın basın üzerindeki baskısına karşı durmanın önemini vurgulayarak bitirdi ve tüm genel kurulu saygı ile selamladı.
Gazetecilik Suç Sayılıyor mu?Olgun, son zamanlarda Türkiye'de gazetecilik yapmanın zorluklarına değinerek, "Gerçekleri yazmak, kamuoyunu aydınlatmak, halka hesap vermesi gerekenleri sorgulamak" gibi nedenlerle gazetecilerin hedef alındığını ifade etti. Gazetecilerin "casusluk", "örgüt üyeliği" ve "dezenformasyon" gibi suçlamalarla gözaltına alındığını belirtti. Olgun, bu durumun basın özgürlüğüne yönelik bir darbe olduğunu savundu.
Gerçekler Gün Yüzüne Çıkarıldıkça Baskılar ArtıyorİYİ Partili Milletvekili, Türkiye'deki çeşitli skandallar, yolsuzluklar ve toplumsal olayları haber yapan gazetecilere yapılan baskıların zamanlamasına dikkat çekti. KPSS skandalı, 128 milyar dolar meselesi, Çorlu tren kazası gibi olayları gündeme getiren gazetecilere yönelik tehdit ve baskıların arttığını vurguladı.
Uluslararası Yükümlülükler ve Anayasa İhlalleriOlgun, Türkiye'nin uluslararası anlaşmalar ve kendi Anayasası tarafından güvence altına alınmış basın ve ifade özgürlüğü haklarının ihlal edildiğini belirtti. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi'nin ilgili hükümlerine rağmen, gazetecilerin keyfi olarak gözaltına alınmalarının devam ettiğini ifade etti.
Milletvekili Olgun, konuşmasını, gazetecilik mesleğinin zorluklarına ve iktidarın basın üzerindeki baskısına karşı durmanın önemini vurgulayarak bitirdi ve tüm genel kurulu saygı ile selamladı.