AK Parti Afyonkarahisar İl Genel Meclisi Üyesi Ömer Dayı, bazı medya organlarını "tarafsız görünüp satır aralarına yönlendirme yerleştirmekle" suçlayarak, "Bu gazetecilik değil, algı mühendisliğidir" ifadelerini kullandı.
**Afyonkarahisar’dan Yükselen Sert Ses: Ömer Dayı Medyayı Eleştirdi**
Afyonkarahisar'da siyasetin önemli isimlerinden AK Parti İl Genel Meclisi Üyesi Ömer Dayı, medya dünyasına yönelik çarpıcı açıklamalarda bulundu. Dayı, bazı gazetecilerin ve medya kuruluşlarının haber dilini ve yöntemlerini eleştirerek, "dürüstlük" vurgusu yaptı.
**"Tarafsız Görünüp, İnce Yönlendirme Yapılıyor"**
Ömer Dayı, yaptığı değerlendirmede, bazı habercilik anlayışlarını hedef aldı. Dayı'ya göre, kimi zaman haber verilirken "tarafsız" ve "patronsuz" bir izlenim yaratılmaya çalışılıyor ancak satır aralarına okuyucuyu yönlendirecek ince mesajlar yerleştiriliyor. Dayı, bu durumu şu sözlerle eleştirdi: "Haberi verirken, 'tarafsız-patronsuz' gibi görünmek ama satır aralarına ince bir yönlendirme yerleştirmek… Gazetecilik bu değil!"
**"Gazeteci Duygularla Değil, Belgelerle Eleştirir"**
Eleştirilerinin temelini, gazeteciliğin mesleki etik kurallarına olan vurgu oluşturdu. Gerçek gazeteciliğin belgeler ve somut veriler üzerinden yürümesi gerektiğini ifade eden Dayı, "Gazeteci elbette eleştirir. Ama duygularla değil, belgelerle eleştirir" diyerek, habercilikte nesnelliğin önemine dikkat çekti.
**Basın Özgürlüğü Uyarısı: "Dürüstlük Taçlanmalı"**
Basın özgürlüğünün kıymetli bir değer olduğunu da kabul eden Ömer Dayı, ancak bu özgürlüğün dürüst bir habercilik anlayışıyla taçlanmadığı takdirde bir kalkandan öteye geçemeyeceğini savundu. Dayı, "Basın özgürlüğü değerlidir, ama dürüstlükle taçlanmadığında sadece bir kalkan haline gelir" ifadelerini kullandı.
**"Gerçeği Eğip Bükmek Algı Mühendisliğidir"**
Açıklamasının son bölümünde ise, manipülatif haberciliği tanımladı. Ömer Dayı, "Her eleştirinin adı 'gazetecilik', her manşetin adı 'özgür basın' olamaz" diyerek, bu kavramların istismar edilmemesi gerektiğini belirtti. Haberi yapılırken gerçeğin eğip bükülmesini ve başlıklarda duygusal manipülasyona başvurulmasını ise "algı mühendisliği" olarak nitelendirdi.




