Türkiye, son günlerde "Yenidoğan Çetesi" adıyla anılan ve bebek sağlığı üzerinden sömürü yapan bir suç örgütünün açığa çıkmasıyla çalkalanıyor.Yapılan açıklamalara göre, bu çete, yeni doğan bebekleri gereksiz yere tedaviye tabi tutarak sağlık sistemi üzerinden haksız kazanç elde ediyor. Bazı vakalarda ise ihmalkar davranışlar nedeniyle küçük canların yitirilmesine yol açtığı bildiriliyor. Örgütün lideri Fırat Sarı ve onun talimatlarıyla hareket eden hemşire Hakan Doğukan Taşçı'nın diyalogları, skandalın vahametini ortaya koyuyor.
Ayrımcılık Skandalı: Türk Bebekleri Tercih Ediliyor
Ortaya çıkan gizli kayıtlar, çetenin etnik köken ayrımı yaparak daha fazla gelir elde etmeye çalıştığını gösteriyor. Hemşire Taşçı'nın, bir bebeğin milliyetini sorarken "İnşallah Suriyeli değildir" ifadesini kullanması ayrımcılığın boyutunu gözler önüne seriyor. Bu diyaloglar, çetenin yalnızca ekonomik hedefler gütmekle kalmayıp etnik köken üzerinden de ayrımcılık yaptığının kanıtları arasında. Türk bebeklerin üzerinden Sosyal Güvenlik Kurumu gelirleri ile kazanç sağlamayı hedefledikleri anlaşılan örgüt, Suriyeli bebeklere sağlık hizmeti sunmaktan kaçınıyor.
Fırat Sarı'nın Profili ve Geçmişi
Skandalın odak noktasında yer alan Fırat Sarı, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun olan ve geçmişte terör örgütü üyeliği suçlamasıyla hapis yatmış bir isim. Hapis hayatının ardından tıp alanındaki eğitimini tamamlayan Sarı, İstanbul'da çeşitli hastanelerde görev aldı. Medisense Sağlık Hizmetleri şirketi aracılığıyla özel hastanelerle iş birliği içine girerek, bebeklere gerekli olmayan tedaviler uygulayarak haksız kazanç elde ettiği belirtiliyor. İddialara göre Sarı, halen İstanbul'daki bazı hastanelerle ilişkilerini sürdürmekte.
Hakan Doğukan Taşçı'nın İtirafları
Olayın diğer bir figüranı Hakan Doğukan Taşçı, yargı önünde verdiği ifadede Fırat Sarı'nın etkisi altında yasa dışı işlere bulaştırıldığını itiraf etti. Taşçı, doktor yerine nöbete alındığını ve ailelere doktor gibi müdahalede bulunarak etik olmayan tedaviler yaptığını açıkladı. Bu itiraflarını, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanma umuduyla yaptığı bildirildi.
Çetenin İhmalkarlığı Ölümlere Sebep Oldu
Çete üyelerinin hastanelerde gerçekleştirdiği ihmalkar uygulamalar neticesinde, tedaviye ihtiyaç duyan bazı bebeklerin ölüme terk edildiği, yapılması gereken müdahalelerin yerine getirilmediği ifade ediliyor. Bir olayda, Fırat Sarı'nın aldığı kararlar yüzünden durumu kötüleşen ve sonunda yaşamını yitiren bir bebeğin hikâyesi, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Taşçı'nın doktor olmadan yaptığı müdahaleler, skandalın ciddiyetini artırıyor.
Adalet Arayışı Devam Ediyor
Soruşturma ilerledikçe, "Yenidoğan Çetesi" skandalının her yönüyle açığa çıkması ve adaletin tecelli etmesi kamuoyunun en büyük talebi haline geldi. Suç örgütünün yargı önünde hesap vermesi ve bu tür olayların bir daha yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınması bekleniyor.
Ayrımcılık Skandalı: Türk Bebekleri Tercih Ediliyor
Ortaya çıkan gizli kayıtlar, çetenin etnik köken ayrımı yaparak daha fazla gelir elde etmeye çalıştığını gösteriyor. Hemşire Taşçı'nın, bir bebeğin milliyetini sorarken "İnşallah Suriyeli değildir" ifadesini kullanması ayrımcılığın boyutunu gözler önüne seriyor. Bu diyaloglar, çetenin yalnızca ekonomik hedefler gütmekle kalmayıp etnik köken üzerinden de ayrımcılık yaptığının kanıtları arasında. Türk bebeklerin üzerinden Sosyal Güvenlik Kurumu gelirleri ile kazanç sağlamayı hedefledikleri anlaşılan örgüt, Suriyeli bebeklere sağlık hizmeti sunmaktan kaçınıyor.
Fırat Sarı'nın Profili ve Geçmişi
Skandalın odak noktasında yer alan Fırat Sarı, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun olan ve geçmişte terör örgütü üyeliği suçlamasıyla hapis yatmış bir isim. Hapis hayatının ardından tıp alanındaki eğitimini tamamlayan Sarı, İstanbul'da çeşitli hastanelerde görev aldı. Medisense Sağlık Hizmetleri şirketi aracılığıyla özel hastanelerle iş birliği içine girerek, bebeklere gerekli olmayan tedaviler uygulayarak haksız kazanç elde ettiği belirtiliyor. İddialara göre Sarı, halen İstanbul'daki bazı hastanelerle ilişkilerini sürdürmekte.
Hakan Doğukan Taşçı'nın İtirafları
Olayın diğer bir figüranı Hakan Doğukan Taşçı, yargı önünde verdiği ifadede Fırat Sarı'nın etkisi altında yasa dışı işlere bulaştırıldığını itiraf etti. Taşçı, doktor yerine nöbete alındığını ve ailelere doktor gibi müdahalede bulunarak etik olmayan tedaviler yaptığını açıkladı. Bu itiraflarını, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanma umuduyla yaptığı bildirildi.
Çetenin İhmalkarlığı Ölümlere Sebep Oldu
Çete üyelerinin hastanelerde gerçekleştirdiği ihmalkar uygulamalar neticesinde, tedaviye ihtiyaç duyan bazı bebeklerin ölüme terk edildiği, yapılması gereken müdahalelerin yerine getirilmediği ifade ediliyor. Bir olayda, Fırat Sarı'nın aldığı kararlar yüzünden durumu kötüleşen ve sonunda yaşamını yitiren bir bebeğin hikâyesi, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Taşçı'nın doktor olmadan yaptığı müdahaleler, skandalın ciddiyetini artırıyor.
Adalet Arayışı Devam Ediyor
Soruşturma ilerledikçe, "Yenidoğan Çetesi" skandalının her yönüyle açığa çıkması ve adaletin tecelli etmesi kamuoyunun en büyük talebi haline geldi. Suç örgütünün yargı önünde hesap vermesi ve bu tür olayların bir daha yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınması bekleniyor.