İnstagramda @neyemeliyizzz sayfasını kuran, Gıda Mühendisi Ece Birinci, Gün FM’in konuğu oldu. Birinci, hem gıdalarla hem de sosyal medya sayfasında yaptığı çalışmalarla ilgili bilgiler paylaştı.
Yumurtayı yıkayarak buzdolabına koymanın yanlış olduğunu kaydeden Birinci, “Yumurta kabuğu, doğal olarak gözeneklidir ve koruyucu bir "kutikula" tabakası ile kaplıdır. Bu
tabaka, kabuğun yüzeyindeki mikroorganizmaların yumurtanın içine geçişini önler. Yumurtayı yıkamak, bu tabakayı bozarak bakterilerin yumurtanın içine daha kolay geçmesine neden olur. Bunun için yumurtaları yıkamadan orijinal karton ambalajında buzdolabında saklayın. Kullanımdan hemen önce yıkayın ve pişirme sırasında tamamen pişirin” diye konuştu.
“Yemekler oda sıcaklığında soğutulmamalı”
Yemeklerin oda sıcaklığında soğutulmasının doğru olmadığını söyleyen Birinci, “Bakteriler için en tehlikeli üreme aralığı olan "Tehlikeli Bölge" 5°C - 60°C arasındadır. Oda
sıcaklığında uzun süre bekletilen gıdalar, özellikle Clostridium perfringens ve Staphylococcus
aureus gibi toksin üreten bakteriler için uygun ortam oluşturur. Pişmiş yiyecekler, pişirme sonrası en fazla 2 saat içinde buzdolabına kaldırılmalıdır. Büyük yemekler, örneğin çorbalar küçük kaplara bölünerek hızlı soğuması sağlanmalıdır” dedi.
Tavuklara hormon veriliyor mu?
“Tavuklara hormon verildiği iddiası toplumda oldukça yaygın ancak bilimsel olarak bu doğru değil” diyen Birinci, “Türkiye’de kümes hayvanlarında büyüme hormonu kullanımı kanunen yasaktır. Tarım ve Orman Bakanlığı yıllardır yaptığı resmi kontrollerde bir kere bile hormon kullanımına rastlamamıştır. Diyelim ki yasa olmasa bile hormon kullanmak lojistik olarak imkansızdır. Tavuklara hormon yemle verilemez çünkü mide asidinde parçalanır, etkisiz hale gelir. Bu yüzden enjeksiyon gerekir ve bu da günde binlerce tavuğa tek tek iğne yapmak demek. Bu kadar iş gücü ve maliyet, ticari olarak sürdürülemez” diye konuştu.
Tavuklar Neden Eskisi Gibi Değil?
“Peki Tavuklar Neden Eskisi Gibi Değil?” dorusuna yanıt veren Birinci, “Bunun nedeni genetik seleksiyon. Son 50 yılda dünya genelinde yapılan ıslah çalışmalarıyla, daha hızlı büyüyen, daha fazla et veren, daha az yemle gelişen tavuk ırkları elde edildi. Bugün yediğimiz tavukların çoğu bu etlik piliç denilen melez ırklardan geliyor. Bu bir genetik ıslah süreci, hormon değil” dedi.
Birinci, programda dinleyicilerden gelen soruları da yanıtladı.


