Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, Türkiye'nin dezenformasyona en fazla maruz kalan ülkelerden biri olduğunu belirterek, dezenformasyonla mücadeleye gereken önemin verilmesi gerektiğini vurguladı. Vali Yiğitbaşı, medya okuryazarlığının bu mücadelenin kilit noktası olduğunu ve eğitimlere ağırlık verilmesinin önemini dile getirdi.
Türkiye'nin Dezenformasyon Sorunu
Günümüzde hızla yayılan yanlış bilgiler, toplumun doğru bilgiye erişimini engelliyor ve karar alma süreçlerini olumsuz etkiliyor. Özellikle sosyal medya platformları üzerinden yayılan asılsız iddialar ve manipülasyonlar, kamuoyunun yanıltılmasına ve toplumsal ayrışmaya neden olabilir. Türkiye'nin coğrafi konumu ve siyasi dinamikleri nedeniyle dezenformasyona karşı daha savunmasız olduğu belirtiliyor.
Medya Okuryazarlığının Önemi
Vali Yiğitbaşı, medya okuryazarlığı eğitimlerinin önemini şu şekilde açıkladı: “Dezenformasyonla mücadele sadece devletin değil, tüm toplumun sorumluluğudur. Medya okuryazarlığı sayesinde bireyler, karşılaştıkları bilgiyi eleştirel bir yaklaşımla değerlendirebilir ve doğru ile yanlışı ayırt edebilirler.”
Medya okuryazarlığı eğitimi kapsamında şu konuların üzerinde durulması gerekiyor:
-
- Bilgi kaynaklarının güvenilirliğini değerlendirme
- Yanlış bilginin tespit yöntemleri
- Sosyal medya manipülasyonları
- Eleştirel düşünme becerileri
Eğitimlere Ağırlık Verme Çağrısı
Vali Yiğitbaşı, okullarda ve toplumun diğer kesimlerinde medya okuryazarlığı eğitimlerine ağırlık verilmesi gerektiğini belirterek, bu konuda farkındalık yaratmanın önemini vurguladı. Ayrıca, medya kuruluşlarının da dezenformasyonla mücadelede daha aktif rol oynaması gerektiğinin altını çizdi. Doğru ve güvenilir bilgiye erişimin sağlanması, demokratik toplumun sağlıklı bir şekilde işlemesi için hayati önem taşıyor.