Afyonkarahisar'da kendini gazeteci olarak gören, başka insanları ise gazeteci görmeyen aşağılayan, hakaret eden Ömer Mazi, çok büyük bir şekilde hakaretlerine devam etmekte.
Ben olsam Ahmet Uçmak olarak gazetecileri, Ticaret Borsası Başkanını, Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve İş adamlarını, Devlet Memurlarını işiyle ve duruşla sınamazdım çünkü ben bu kadar alçalmazdım. Bana yakışmaz, ben böyle olamam ki! İnsanın içinde biraz vicdan ve ahlak olmalı çok şükür bende var, sizi bilemem, Ben olsam böyle bir öküzlük yapmam bana yakışmaz ama seni bilemem Sayın Ömer Mazi.!
Geçtiğimiz günlerde başta Ticaret Borsası Başkanı olmak üzere, Kendi meslektaşları, Halk Sağlığında çalışan Mustafa Demiröğük, Afyon Gazetecileri Cemiyeti Başkanı Önder Artuk olmak üzere, Köçek gibi kıvırma gibi sözler, Çizgisiz, duruşsuz, zikzak yapma, sülük mustafa, birilerinin elini eteğini öperek koltuk peşinde koşmak, Afyon Belediyesinde bir yere sülüklenmiş, Bu tip insanlar öyle bir yaratıklar ki, kiminle işi varsa ona yalaklanmak, dalkavukluk yapmak, sülük gibi, kene gibi yapışmak, Ak Partiye; "sülüklere koltuk veriyorsunuz? demek", Bokunda boncuk mu var, değil tuvalet niye pis, yağ isteriz, bal isteriz, ustam ölmüş biz isteriz , öküz diyen, insanlara hakaret eden, şeytan dilli bir yaratık, Şeytan, Ben olsam böyle bir öküzlük yapmam bana yakışmaz ama seni bilemem, bu kadar alçalmazdım gibi yazıları ve hakaretleri ben olsam yapmazdım, Ben olsam böyle bir öküzlük yapmam bana yakışmaz ama seni bilemem Sayın Ömer Mazi.!
Sayın Ömer Mazi bende Önder Artuk'la sıkıntılar yaşadım ama bu olayı kişiselleştirip, düşmanlık boyutuna taşımadım. Sen önce kendine ve geçmişine bak üst perdeden konuşmayı bırak. Sana tavsiyem sende Mazi olur, gidersin.!
Afyon’a Değer Katanlara Dil Uzatan Hadsiz Ömer!
İki Koyunu Bile Güdemez!
Afyonkarahisar’ın yatırım ve istihdam ortamı, son dönemde kendini bir şey zanneden kişinin haddini aşan ve tamamen iftiraya dayalı sözleriyle gölgelenmeye çalışılıyor. Söz konusu "kalem sahibi," kendi hayatında bir kişiye dahi faydası olmamış, asalak gibi bir yaşam sürmeyi marifet sayan Ömer Mazi'den başkası değildir.
Bu hadsizlik, maalesef, bölgemizin en büyük eğitim kurumlarını kuran; gıdadan akaryakıta, inşaattan servis hizmetlerine kadar geniş bir yelpazede yüzlerce insana iş imkânı sunan; hatta savunma sanayiimiz için uçaklara parça üreterek ülkesine hizmet eden, aynı zamanda basın sektöründe 1 TV kanalı, 3 gazete ve 2 radyo ortaklığı olan Cemiyet Başkanımız Önder Artuk gibi başarılı bir iş insanını hedef alıyor.
Savunma Sanayii Parçası Üretene, "Çiğköfteli" Eleştiri
Düşünebiliyor musunuz? Bir tarafta ülkenin en kritik sektörlerine üretim yapan, yüzlerce insana ekmek kapısı açan, bölgesel kalkınmaya liderlik eden Önder Artuk var. Diğer tarafta ise, "yumurtalı çiğköfte yapmayı" marifet sayıp yedi düvele duyurmakla meşgul olan, eline iki koyun verseler birini kaybedip diğerini çaldıracak kadar beceriksiz bir figür olan Ömer!
Bu kadar başarılı, dürüst ve üretken bir insana iftiralarla, yalanlarla saldırmak, hiçbir mesleğe, hele ki gazeteciliğe asla yakışmaz. Bu yapılan, ya açıkça insanları tehdit ve şantajla parasını almaya yönelik kirli bir hamledir ya da sadece birilerinin silahşörlüğünü yapmaktan başka bir şey değildir. Buna gazetecilik denmez, buna adamlık hiç denmez!
Afyon'un Tescilli Değerlerine Dil Uzatmak!
Hadsizlik sadece Sayın Artuk’la da sınırlı kalmıyor. İlimize büyük yatırımlar getiren, Afyon Pastırması ve Afyon Sucuğu’na AB’den coğrafi işaret tescili alarak şehrimizin Lezzet Başkenti unvanını perçinleyen Ticaret Borsası Başkanı’na da dil uzatma cüretini gösteriyor. Lisanslı Depo tesislerini kuran bir vizyonerin karşısına, "kadınlar matinesi yapıp çay satmaya" çalışan bir Ömer efendi vizyonu konuluyor.
Geçmişinde FETÖ’ye metiyeler düzenleyen, işine geldimi mason localarına güzellemeler yaptığı iddia edilen yani girdiği her kabın şeklini alan birinin, bugün kalkıp ilimize yatırım yapanlara, istihdam sağlayanlara ahlak dersi vermeye çalışması komediden başka bir şey değildir.
Haddini bil Ömer Mazi!
Bu şehir, başarıya saygı duymayı, yatırımcıyı korumayı ve iftira ile karalamaya pabuç bırakmamayı çok iyi bilir.Bölgenin ekonomisine ve geleceğine yön veren iş insanlarımıza yapılan bu saldırıları şiddetle kınıyor, yetkilileri de bu tarz tehdit ve haddi aşan yazılar hakkında gerekeni yapmaya davet ediyorum.
Antalya’dan neden kovalandığın ile alakalı çok fena iddaalar da yakında…