Dinar Belediye Başkanı Veysel Topçu’yu çok severim. Kendisiyle zaman zaman konuşuruz, iletişimimiz her zaman açık ve samimidir.
Dinar Belediye Başkanı Veysel Topçu’yu çok severim. Kendisiyle zaman zaman konuşuruz, iletişimimiz her zaman açık ve samimidir. Siyasi görüşlerimiz birebir örtüşmese de, onun bende yeri ayrıdır.
CHP’li değilim ama Veysel Topçu, partiler üstü bir kişilik olarak gönlümde yer edinmiştir.
Ancak…
Gazetecilik, vicdanla yapılan bir meslektir. Bir gazeteci, sadece sevdiği kişileri yazmaz; gerektiğinde, en sevdiği insanlarla ilgili gerçekleri de dile getirmekten kaçınmaz.
Geçtiğimiz günlerde yaşanan kazada ağır yaralanan bir anne var. Göz ardı edemem. Görmezden gelemem.
Ben, kalemini satmayan, tarafsız kalabilen, her koşulda doğrunun yanında yer almayı ilke edinmiş bir gazeteci olarak, bu olayda da vicdanımın sesini dinlemek zorundayım. Ama bu durumda Veysel Topçu'nun bana karşı bakış açısının değişeceğinide biliyorum, olsun canı sağ olsun.
Dinar Belediye Başkanı Veysel Topçu’ya olan sevgim, bu konuda sessiz kalmamı gerektirmiyor. Aksine, ona duyduğum saygı, beni daha da sorumlu kılıyor. Çünkü gerçek dostluk, gerektiğinde doğruyu söyleyebilmektir.
Bugün bir gazetecinin sessiz kalması, yarın buna benzer kazaların tekrarlanması anlamına geliyor.
Gazetecilik, her koşulda halkın yararını gözetmekle yükümlüdür.
Ben de bu yolda yürümeye, vicdanımla ve kalemimle hizmet etmeye devam edeceğim. Saygılar.