Belediyecilik; sadece yollar, köprüler, parklar yapmak değil, insanın yüreğine dokunmaktır. Bir şehir, betonla değil, güvenle, sadakatle, dua ile inşa edilir.

Hüseyin Demir

Belediyecilik; sadece yollar, köprüler, parklar yapmak değil, insanın yüreğine dokunmaktır. Bir şehir, betonla değil, güvenle, sadakatle, dua ile inşa edilir. Bu yüzden AK Parti’nin belediyecilik anlayışı bir mimari değil, bir medeniyet vizyonudur. Özü “halkın önünde değil, yanında yürümek”tir.

Ancak son yıllarda bazı belediyelerde yaşanan durum, ne yazık ki bu özü örseleyen görüntüler ortaya çıkarmaktadır. Seçim öncesi verilen sözlerin unutulması, halkın gerçek problemlerinin göz ardı edilmesi, makamların hizmet yeri olmaktan çıkıp teşhir alanına dönüşmesi vatandaşın gönlünü kırmakta, partinin misyonuna gölge düşürmektedir.

Vaadin Namusu: Söz Millete Verildiyse, İlk Hesap Da Millettir

Siyaset, sözle başlar; güvenle sürer. Özellikle yerel seçim öncesinde meydanlarda verilen sözler, sadece bir vaat değil, milletle yapılmış bir ahittir. AK Parti’nin temel siyaset anlayışında bu sözlerin yerine getirilmesi bir “namus meselesidir.” Unutulmamalıdır ki, verilen söz tutulmazsa, yapılan hizmetin anlamı kalmaz.

Bir belediye başkanı, ilk iş olarak halkın ayağına gitmeli, sahaya çıkmalı, şehrin nabzını tutmalı, halkın öncelikli problemini kendi önceliği bilmelidir. Vatandaşın suyu, yolu, arsa sorunu çözülmeden, sosyal medya vitrinlerinde boy göstermek, sadece gösteriştir, belediyecilik değildir.

Köye Dönüş Arzusu: Tapulu Topraklar Hayal Olmasın

Pandemiyle, depremle, şehir hayatının zorluklarıyla artık insanlar köklerine dönmek, toprağına tutunmak istiyor. Şehirlerde kiraya mahkûm olmuş milyonlarca vatandaş, dedesinden kalma tapulu arazisine ev yapmak istiyor. Ancak bu arzular, daraltılmış imar planları, ilgisizlik ve bürokratik engellerle karşı karşıya kalıyor.

AK Parti belediyeciliği, işte tam bu noktada vatandaşa can suyu olacak yeni bir vizyon ortaya koymalı:

  • Tapulu arazilerde imar genişlemesi,
  • Doğduğu topraklara dönüş için altyapı destekleri,
  • Ve yeni yaşam alanları açılması.

Bu, sadece bir imar meselesi değil; bir kültür, üretim, aidiyet ve gelecek meselesidir. Şehirlerin yükünü azaltacak, kırsalı yaşatacak, toprakla insanı barıştıracak bir adım olacaktır.

AK Parti’nin Çizgisi Net: Kibir Yasaktır, Samimiyet Esastır

Cumhurbaşkanı Erdoğan defalarca ifade etti:

“AK Partili olmak, milletin derdiyle dertlenmektir. Kibre düşen bizim davamızdan düşer.”
Halktan uzaklaşan, makamı ulaşılmaz bir taht gibi gören, millete yukarıdan bakan hiçbir belediye başkanının bu çatı altında yeri olmamalıdır.

Parti rozetini taşımak yetmez; partinin yükünü taşımak gerekir. O yük, sadece hizmet değil; tevazu, vefa ve sadakattir. Gönülsüz yapılan hizmet, kibre dönüşür. Kibirle yürüyen bir başkan, halkın duasını değil, sitemini kazanır.

Sonuç: Şehirler Betonla Değil, Gönülle İnşa Edilir

Bugün AK Parti’nin gerçek belediyecilik anlayışı, gönül kazanmak, sözünü tutmak ve toprağa umut ekmek üzerine kuruludur. Şehir, insanın aynasıdır; belediye başkanı da o aynaya düşen ilk yansımadır. Bu yansıma kibir değil tevazu, gösteriş değil hizmet, uzaklık değil yakınlık olmalıdır.

Unutulmamalı: Makam gelip geçer, ama milletin kalbine girenler daima orada kalır. AK Parti’nin belediyecilik çizgisi işte bu duvarlara değil, gönüllere yazılmış bir yazıdır. Ve gönüle girilmeyen yerde başarı da, siyaset de kalıcı değildir. (konuyla ilgili yazılarımız daha detaylı devam edecektir)

Selam ve dua ile.